Semih Gökay Şenyurt: “Bir oyuncu her dakika düşünmelidir”

Trabzon Üniversitesi Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları Bölümü öğrencisi Semih Gökay Şenyurt ile bir röpörtaj gerçekleştirdik ve kendisiyle eğitim süreci ve gelecek planları üzerine konuştuk.

Kendini tanıtarak sözlerine başlayan Semih Gökay Şenyurt, “21 yaşındayım, Trabzon Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Sahne Sanatları bölümü öğrencisiyim.” İfadelerini kullandı.

“Her şeyden çabuk soğurum ama tiyatro böyle olmadı”

Tiyatroya küçükken merak saldığını belirten Şenyurt şunları söyledi: “Tiyatroya küçüklüğümden beri bir merakım vardı ama bir türlü eğitim alma şansım olmamıştı. Bir gün yaşadığım yerde belediye tarafından tiyatro kursu açıldığını öğrendim. Başvuru yaptım, kabul edildim ve eğitim görmeye başladım. Bize eğitim veren hocamla bir konuşmamda bana ‘konservatuar düşünür müsün?’ diye sormuştu. O ana kadar aklımda öyle bir düşünce yoktu. Sonrasında aileme danıştım onlar da benim kararıma bıraktıklarını söylediler. Artık büyük bir karar verme aşamasındaydım. Kime sorsam bana; aç kalırsın, oyuncu mu olacaksın?, boş dolaşacaksın gibi şeyler söyledi ama ben bu işin detayına girdikçe provalara gittikçe teknik bilgiler öğrendikçe bu işi daha çok sevmeye başladım. Kişiliğim gereği her şeyi bir anda severdim ama çabuk soğurdum, fakat tiyatro böyle olmadı. Zaman geçtikçe daha çok bağlandım ona ve hiç tereddüt etmeden çok ciddi bir eğitim almak istedim. Bunun da adresi konservatuardı. Hocamla konuşup ondan yardım istedim o da seve seve yardım edeceğini söyledi.”

“Oynayacağınız tirat sizi heyecanlandırmalı”

Yetenek sınavına hazırlık süreci hakkında Şenyurt çok zorlandığını belirterek şöyle devam etti: “Hazırlık sürecinde parça bulmak oldukça zordur. Oynayacağın tirat öyle olmalı ki gördüğünde ‘ben bunu oynamak istiyorum’ diye çıldırmanı sağlamalı. O an kendine yakın bir şey bulmuşsun demektir. Bu zordur, çünkü binlerce oyundan yine binlerce tirat vardır. Çoğu kişi çok bilindik tiratlar tercih eder, Hamlet gibi mesela. Ama jüriler bunları çok seyrettiği için artık onlara kabak tadı verir. Ben çok oynananların aksine farklı şeyler istiyordum ve bulmuştum da. Sonrasında hocama da danışıp parçalara çalışmaya başladım. Oynayacağım tiratların oyunlarını defalarca okudum. Artık konuya hakimdim ve bu role girmem için en önemli şeydi daha çok teorik kısımlara girmeden geçeceğim. Benim sahnede çalışmak gibi bir şansım yoktu bu yüzden hocamla birlikte hep ormanda açık alanda çalışmıştım. Bazen arkadaşlarım da beni izleyip yorum yapıyorlardı bu gerçekten güzel oluyordu. Artık tiratlarım hazır seviyedeydi ve yetenek sınavına haftalar kalmıştı. İstanbul’da yaşadığım için Trabzon’a gidecektim orada da yetenek sınavına girecektim. O an geldi çattı ve birinci aşamada başarılı oldum. İkinci aşamayı da geçtiğimde her şey kesinleşmişti. Okulu kazanmıştım değişik bir psikolojiye girmiştim sevinmem gerekirken içime bir karartı inmişti. İlk aklıma gelen şey ailemden ve çevremden uzak kalacağımdı. Okula kaydımı yaptırdım İstanbul’a geri döndüm. Hem çok mutluydum hem de çok üzgün. İstanbul’daki son günlerim çok zor geçmişti çünkü yeni bir sosyal çevreye girecektim. Ama Trabzon’a gelip eğitime başladığımda o üzüntü gitmişti. Tabii ki özlem vardı içimde, ama o eğitimin verdiği yoğunluk bana İstanbul’u unutturdu diyebilirim. Yaz boyunca umarım konservatuar kazanırım diye dolaşıyordum. Kazandım ve kendime ‘şimdi ne olacak?’ diye sordum. Meğerse her şey yeni başlıyormuş.”

“Ünlü olma isteğiyle oyuncu olmak saçmalık”

Gelecek hedeflerinden de bahseden Semih Gökay Şenyurt, “Ünlü olma isteğiyle bu bölüme gelmek büyük bir saçmalık olur. Ünlü olmak çok kolay bir şey, ama tiyatrocu olmak asla kolay değildir. Yıllarını vermen gerekir. Benim ünlü olma isteğim yok, aksine sıradan olmak hayatı daha kolay ve kaygısız yaşamanı sağlar. Hedefim tiyatrocu olmak, ya devlet tiyatrosu ya da özel tiyatro fark etmez önceliğim sahne çünkü ben tiyatroyu seviyorum. Bunun yanında tabii ki sinema veya televizyondaki “kaliteli” projelerde de yer almak isterim.” diye konuştu.

“Bir oyuncu her dakika düşünmelidir”

 Oyuncu olmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Şenyurt, “İyi bir tiyatrocu olmak için önce iyi bir izleyici olmanız gerekir. İyi izleyin, bir eser ne anlatmak istiyor veya sizde ne uyandırdı mutlaka düşünün. Buna önceden başlayın çünkü bir oyuncu her dakika düşünmelidir. Yolda yürürken bile en ufak şeyden bile anlam çıkarmaya çalışın. Kısacası çok düşünün yaratıcılık seviyenizi arttırın. Emin olun bunlar çok işinize yarayacak.” diyerek sözlerini noktaladı.

Yorum bırakın

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın